31 Aralık 2015 Perşembe

Hoşgeldin 2016

Bu senem çok iyi geçti herşey gerçekleşti demek yada berbattı demek hiç benlik değil. Sizde mantıklı düşünseniz ince eleseniz eminim iyide oldu kötüde oldu dersiniz benim gibi.


Kimi zaman çok mutlu oldum misal;
Taşındık,çok istediğim motora sahip oldum ve en önemlilerinden biride çapkınım geldi.

Kötü ne oldu derseniz hatırlamıyorum ama elbet kendimce çok üzüldüğüm şeyler vardır.
 
Annemin bana hep dediği bir şey vardır Anı Yaşa şimdi diyeceksiniz ki hep eğlen olurmu yada fırsatçi hayır be
Herkesin kendince anı yaşama şekli farklıdır bence ruhunuzu mutlu ve huzurlu hissettirdiğiniz her an anı yaşamak yada üzdüğünüzde dikine giderek üzüyorsanız kendinizi anı yaşamış sayılırsınız.

Kaçmadan korkmadan olduğu gibi yaşamanız dileğiyle hoşgeldin 2016



Not(annem okurken millete diyor kendi yapmıyor diyecek) :))))) öpüldün annişko

30 Aralık 2015 Çarşamba

Hepimiz Hastayız!

Hayatım boyunca olduğumdan büyükmüş gibi davrarak yaşadım.
Bu yüzden her şeyi gözümde herkesten fazla büyüttüm yaşarken zamanı gelincede o kadar küçük geldiki üstüne konuşmak bile anlamsızdı hep benim içim.

Bazen soruyolar neden yazmaya bu bağlılığın diye hiç nedenini söyliyemiyorum.Oysaki yazarken her şeyin yönetmeni ben her şeyi zamanında yerinde hatta olduğından az çocuksu yaşatırım.

Ailem ve eski öğretmenlerim hep yazar olucam dedin inşallah olursun dediler kimse niye yada neden demedi!

Bir şeyler yazmaya yeteneği olan yada yazan herkesin hasta olduğunu düşünüyorum. Ben dahil.

Hepimisin içsel şizofreni tanısı konulmalı cünkü o kadar farklı kişilikleri yaşatıyolar ki içlerinde çok başka bir dünya içindeki binlerce insanı saçıyorsun yazıyorsun çiziyorsun gerçekmişcesine.

Şizofren teşhisi konulmuş hayatımı kısmen paylaştığım biri var gözlemlerim sonucu onlar yazmak yerine o kişilerle yaşamayı tercih etmiş durumdalar ki bu duruma bence dış şizofren denmeli.

Anlıyacağınız şunu demeye çalışıyorum normal insan diye bir şey olsaydı hiç bir şeyin tadı olmazdı.İnsanlar doğduklarında hep aynı oluyorlar onları kişiselleştiren ve farklılıt yaratan şey yaşadıkları koşullar ve kişiler.
Her bebek ağlar altına yapar yer hiç bir kişilik yada davranış analizi yüklenmez niye çünkü sadece insanlardır.

5 yaşındaki bir çocuğa yaşıtlarındaki insan oluşumundan fazla şey yüklersen misal 15 yaşındaki gibi davranıp ona doğrusu bu dersen o 15 olur.

Bir gün çocuğum olduğunda ona hangi insan vasfına göre yetiştiririm bilenem ama bazen olduğumdan çocuk olsaydım demiyor değilim.

29 Aralık 2015 Salı

Evin En Büyük Çapkını !

Dedim ya başında kişisel bir hayat istiyorum ya işte ilk kişisel yazım :)


Evimizim çapkını !
Daha önce bir kaç defa kısa müddetli başkalarının kedilerine bakmıştım birde Garibim vardı annemke sürekli kısırlaştırma konusunda tattışa tartışa yazık hayvancağız üç sene dayandı ve kaçtı tabi haklı hayatını kısıtladık günaha girdik onca gelelim çapkına bu arkadaşı annem dükkanın önünde görüyormuş havada yamur ayı şakır şakır bide el kadar en fazla bir aylık ne köpekten ne arabadan korkuyormuş birde bir çalışan kediyi seviyorum diye hoyratça davranmış ve hayvanı korkutmuş.Gittim dükkan annem kucağında bu tatlı şey ağlıyor kursun öğle saati diye uğramıştım bide ama ne yapıcağımı şaşırdım aslında bende kıyamadım ama garipte çok üzülmültü  dedim ki o zaman tüm sağlık ihtiyaçları yapılıcak kedi senin benimi yok oda kabullendi bende ufaklığı akşam olmadan doktora götürdüm şu an 5 aylık bir oğlan isminide başka bir gün hikayesini anlatırım oda ayrı bi hikaye.
ilk günü

iki gün önce

bir ay önce bir anda yapmak geldi 

bir hafta

iki hafta

Sindirilmiş Çocuklarız

Bu gün bir şey fark ettim evdekilerle muabbet ederken,bizi yani çocuklarını çocuk olarak hayatlarına o kadar sindirmişler ki onların anlatmak istediklerini anlayıp anlamadığımızı veyatta ne hissettiklerini sezemediğimiz düşüncesine o kadar çok kapılmışlar ki mışlı mişli bile bakamıyorlar bize.Annemin anlattığı bir hikaye üzerine hiç bir şey söylemeden kafamı çevirdim sadece hikayeden biraz bansetmek gerekirse bazı nedenlerden dolayı bir kadın dünya ile 36 yaşında karşılaşıp şavaşıp çok iyi yerlere geliyor,cevap vermeyince kadının bu güzel başarısına gerci sen anlıyamassın diye yapıştırdı lafı,bir an buruldu içim anlatmak konuşmak kızmak istedim içimi bilmeden konuşuyor diye sonra sustum içimdeki büyüklüğün ağır başlılığından.Oysaki anlattığı hikaye beni öyle düşüncelere hisleresürüklemişti ki kıyılarıma hırçın dalgalar vuruyordu.Ben düşüncelerimi kendime saklayıp herşeyin dikine gidenlerdenim her şeyi kendi içimde yaşamak bence en mantıklı kararı alabilmek.Çok dile gelsem böyle bir ülkede böyle bir dünyada asarlar benide Deniz gibi Deniz olamadan.Diyeceğim şu aslında bir insanın içide dışıda farklıdır yaşam ve hayat kavramlarından dolayı.Çocuk,genç,yaşlı fark etmez biz dünyalıların düşüncelerine göre en iyi aileler tanır birbirini,ben bu gün bir kez defa fark ettim ki benim içim dışımı dışım içimi anlıyamıyorken ailelerdenbeklemek çok büyük bir hüsran benim ve benim gibi olanlar için.En çok kırıldığım ise her konuda özgür oldupumuz dünyada özgür olsaydık ailem bu gün bana gerçi sen anlıyamassın demezdidüşüncelerimi içimdeki kıyısı fırtınalı kızı tanır dilegelmeyen suskunluğuma saygı duyup gururlanırdı.

28 Aralık 2015 Pazartesi

Bu kadar anlam yüklerken bir o kadarda basitleştirmek ?

Gülmek gibi dünyanın en önemli duygu ifadesini günlük hayatımızda öyle yanlış yerlerde harcar olmuşuz ki hiç bir değeri kalmamış elde avuçta.İnsanlar para, pul ,şan ,
 ve şöhret denen dünyevi gelip gecici tutkulara öyle sarılmışlar ki urganın ucunda ucurumun kıyısında belkide bir sandal iki kürek adası olmayan adalı gibi.

En basiti heyecan dünyanın en yüksek insan tepkisi ki bir hız tireninde, ilk aşkta  her şeyin ikincisi ilki kadar tatlı gelmez ;bu kadar tebessüm oyun hamuru olmuşken.

Kim içten gülebilir ki beş yaşındaki bir çocuk misali.
Buradan sesimi duyabilecek duyurucak herkese merhaba.

Kalemi kağıdı önüme alıp yazmak nereye kadar diye düşünüyordum uzun zamandır.Bir çok yerde yazmak geldi aklıma misal whatpad sonra kişisel bir profilin orada ne kadar kitleye ulaşabileceğini düşündüm ve buraya yazmaya karar verdim.


Yazdıklarım ve yazacaklarım tamamen beynim ile yüreğimin arasına sıkışmış florasan kelebeğin düşüncelerinden ibarettir.